Ana içeriğe atla

EMPRESS Kİ (İMPARATORİÇE Kİ)

Herkese merhaba :) Uzunca bir aranın ardından yeniden görüşüyoruz. Son 2 yılda o kadar meşguldüm ki bu 51 bölümcük (!) dizimizi bölük pörçük bir şekilde ancak dün akşam bitirebildim. Finalin ardından bir şok dalgası :( izleyenler beni anladı :( ardından blog okumaları -fakat burada bir ayrıntıya dikkat çekmeliyim ki yazılan Türkçe blog sayısı oldukça azdı :(- ve şu anda buradayım. Diziyi bölük bir şekilde izlediğim için başlarına çok hakim olamayacağım. Bu yüzden son olaylardan ve dizide iz bırakmış karakterlerden bahsedeceğim. Ve son olarak işe başlamadan spoiler dolu bir yazı olduğunu belirtmeliyim. Lütfen izlemeden okumayınız^^


Dizi oldukça sürükleyiciydi. Fakat finali benim için tam bir fiyasko olmaktan öteye gidemedi. Beklentimi karşılamayan, beni oldukça üzen bir final oldu 😢😢 Ki'nin imparatoriçe olmasını ve düğün töreniyle başlayan dizinin düğün töreniyle bitmesini çok istedim, lakin olmadı. Öyleyse hadi gelin devamını karakter analizlerimizle devam edelim^^

Ah sen ne güzel adamsın... Sen ne güzel bir sevgili ne güzel bir imparatorsun😍😍 Gözlerimden kalpler çıkaran adam Togon Temür 💓 gayet de anlaşılacağı üzere benim dizideki esas adamım Peha'ydı. Nyang'a olan aşkı dizi boyunca en çok imrendiğim şey oldu, kim imrenmez ki? Sevgisi için her şeyi hiçe sayan bir adamdı. Onun mutluluğu Nyang'a bağlıydı. Onun bir gülen yüzü, bir güzel sözüne bağlıydı. Fakat o bu kadar iyiyken çevresi hep hain doluydu. Gol Ta, Ana İmparatoriçe, El Temur... bu liste uzar gider. Çevresinde güveneceği tek insan Nyang'dı. Fakat Nyang'dan beklediği ilgiyi tam olarak göremedi. Tahtta istediği gibi hüküm süremedi. Önce sürgün edildi, ardından El Temur'un kuklası olarak, ondan korkarak tahta geçti. Ardından bin bir zorlukla El Temur'u yolladılar fakat Ki'yi kaybetme korkusuyla geçti. İmparatorluğun zor zamanlarıyla derken güvendiği adamlarından birinin onu hasta ederek, yavaş yavaş ölüme itmesiyle son buldu. Öleceğini bildiği halde hala son arzusu oğlu ve eşi için güvenilir bir imparatorluk hazırladı. Tek istediğim Nyang ile korkusuzca, hiçbir şey düşünmeden kısa da olsa romantik anlar geçirmesiydi ki göremedik. Nyang'ın ona aşk itirafını bile son nefesinde duydu. Huzur içinde uyu Peha💝


Leydi Ki'ye geldiğimizde ise saç baş yolduran bir karakterdi. Hem hayranlıkla hem de sinirle izlediğim bir karakterdi. Cesareti ve zekası gerçekten hayran duyulasıydı. Tal Tal'ı yani öğretmenini geçmesi çok güzel işlenmişti. Fakat her şeye rağmen son derece sadıktı. Hem imparatora hem de öğretmenine karşı. Benim ona en çok kızdığım durum imparatora bir türlü istediği aşkı, istediği sevgiyi vermemesiydi. Fakat diziyi izleyip üzerine düşündüğünüzde bunca acıyı çekmiş bir kadının mıç mıç bir aşk yaşaması beklenemezdi. Çocuk yaşta annesini gözleri önünde kaybetti, babasını kavuşamadan türlü işkenceyle kaybetti, ilk aşkına kavuşamadı, bebeğini kaybetti, hizmetçi oldu... inanın bu zincir daha da uzar gider. Bunca acıyı çeken bir kadının bir saray leydisinin kalkıp da bir sevgi kelebeğine dönmesi beklenemezdi. Fakat imparatora duyduğu aşkı daha doğrusu sevgiyi içten içe çok güzel yansıttı. Her ne kadar bizi sürekli ikileme soksa da (Kral mı yoksa Peha mı) bence son bölümde kimi seçtiğini, kimin tarafında olduğunu çok da güzel yansıttı. Hele ki son sahnede imparatorun son anlarını huzurlu bir şekilde geçirmesini istemesi, Tal Tal'ın savaşı kazandığını söylemesi çok güzel bir hareketti. Daha sonra kaçmak zorunda kalsa da oğlu Ayu ile hüküm sürdüğü bilinmekte.


Ah Tal Tal... Peha'dan sonra kalbimin ikinci sahibi💕 Zekasına, duruşuna, sakinliğine hayran olduğum adam... Anlamış olacaksınız ki Tal Tal benim için diziyi sevmemin ikinci sebebi. İmparator olmazsa Tal Tal olsun dedim hep dizi boyunca. Bayan ile farklıydı. Bayan ne kadar fevri ve öfkeliyse Tal Tal daha sakin ve düşünceliydi. Onu hiç büyük bir tepki verirken görmedik. Sakin sakin ağladı, sakin sakin savaştı. Leydi Ki'ye ise aşıktı benim kanaatimce. Fakat o kadar zekiydi ki imkansız bir aşk olduğunu bildiği için bence söylemedi Leydi Ki'ye. Adı üstünde Alim Tal Tal. İlme, bilgiye ve savaş sanatlarına kendini adamış bir adam olduğu için mantığı duygularından önce geldi. Her şeyin en doğrusunu ve en düzgününü yaptı. Hatta sevdiği halde imparator ve Leydi Ki'nin arasının bozulmaması için çaba gösterdi ve onları yan yana görmekten hep mutluluk duydu. İşte bilgelik bence tam da budur. Duyguları karıştırmadan mantıkla hareket etmek. Belki de El Temur ve Bayan'dan önce Tal Tal başa gelseydi ülke bir düzene giderdi. Son sahnede ise gerçekten kalbimin bir yarısı onda kaldı. İmparatoriçe Ki'ye Tal Tal'ın savaşta öldüğünü söyledikleri sahne beni en çok sarsan sahnelerden biriydi. Sanki her zaman, her savaşı kazanacak gibiydi. Fakat savaşta ölmek en büyük kahramanlıktır. Diğer iki naibe göre savaş meydanında ölmek, kahraman gibi ölmek en çok Tal Tal'a yakışırdı💝 Huzur içinde uyu Alim Tal Tal 💓


Sevenlerinden çok özür dilerim fakat kendisini dizi boyunca hiç sevemedim. Her ne kadar ölürken Peha'ya İmparatoriçe Ki'yi ne kadar sevdiğini söylese de bana hiçbir zaman inandırıcı gelmedi. Çünkü kendisi tam anlamıyla bir korkaktı aşk konusunda ve tek amacı tahtına kavuşmaktı. Her şeyi tahtına dönmek için yapto fakat her seferinde bunu aşk diye dillendirdi fakat aşk değildi. Eğer ki dizide aşktan bahsedilecekse bu Tal Tal ve Togon Temur'dur. Wang Yoo aşktan bihaberdir. Yaptığı tüm yardımlar taht içindi ve hatta taht için Leydi Ki'ye bile ihanet etmiştir. Togon kadar şanssız da değildi. Kısa da olsa Leydi Ki ile aşk yaşadı, ondan bir çocuk sahibi oldu ve en önemlisi etrafında hep sadık adamları vardı. Togon ise yalnızca Leydi Ki'ye sahipti. Bence ölümü geç kalmış bir ölümdü. Tal Tal'ın merhametiyle hayatta kaldı.


Pegan ya da Bayan. Ben kendisine Bayan demeyi tercih ediyorum. Bayan dizide imrenilesi bir karakterdi bana göre. En başında El Temur'un adamı olarak karşımıza çıksa da atalarına olan bağlılığı ile imparatorun tarafına geçti. Nyang'ın imparatoriçe olmasına en büyük katkıda ondan gelmiştir. Onu köle pazarından aldı, manevi kızım diyerek eğitti ve imparatora sundu. Tabi ki bunu Nyang'ın kara kaşına kara gözüne yapmadı ama stratejik olarak doğru hamleyi yaptı. Nefret ederek tanıdığım Komutan ve İmparator Naibi Bayan'ı daha sonrasında çok sevdim. En üzüldüğüm nokta ise daha sonra Leydi Ki ile zıt düşmeleri oldu. Keşke ana imparatoriçe yerine Leydi Ki'nin yanında olsaydı. Fakat dizinin devam etmesi için bu şarttı. 
Her şey iyi hoş giderken Bayan hırslarına yenik düştü ve Tal Tal'ı Nayng ve kendisi arasında bir seçim yapmaya zorladı. Ve en sonunda da yeğeni tarafından öldürüldü. Tal Tal'ın o gözyaşlarını asla unutmayacağım. Her ne kadar son zamanlarda mantığını kaybedip duygularıyla hareket etse de tam bir sadakat adamıydı. Işıklar içinde uyu Komutan Bayan



İmparatorun Ayu sevgisi 😍 Ayu demişken Maha'ya değinmeden geçemeyeceğim. Yeni doğmuş bir bebeğin uçurumdan düşüp de ölmemesi bana epey saçma geldi. Üstüne üstlük Tanashili'nin eline geçmesi ve o nefret edilesi kadının - benim gözümde kimseye karşı sevgi besleyemeyecek olan bir kadın- Maha'yı öz çocuğu gibi sevmesi ilginç geldi. Akabininde Maha'nın son derece zeki olması fakat imparator tarafından kabul görmemesi bunlar mantıklıydı. Ama Maha'nın ölmesi şok ediciydi tabiki de. Onca şeye dayanan çocuğunun zehirli ok ile ölmesini beklemezdim fakat bu işte Saray Hanımının parmağının olduğuna eminim.
Dizinin en saçma olaylarından biri de çoğu şeyi ulu orta konuşmalarıydı. Zaten kim hangi olayı ulu orta konuşsa bu duyuldu ve o kişinin sonu oldu. Wang Yoo en büyük örnektir buna. İnsan nasıl ulu orta benim ve Nyang'ın oğlu diye konuşur anlayamadım. Yerin kulağı var.


Beni şoka uğratan olaylar dizisinde ise ana imparatoriçenin oyunculuğu başta geliyor. İmparatoru gerçekten sevdiğine beni inandırsa da her şeyi güç uğruna yaptığını görmek beni epey sinirlendirdi. Kağan'ı sonunda o da sırtından bıçaklamaya kalktı. Fakat zekası takdire değerdi. Zekası ile Tanashiri'nin çocuk sahibi olmasını engelledi ve güçlerini birleştirerek alt etmeyi başardılar.
Tanashiri başarılıtdı fakat 2. imparatoriçe bana saçma geldi. Son derece sinsiydi ama Tanashiri karakteri kadar başarılı gelmedi benim gözümde.



Her ne kadar bahsedeceğim pek çok karakter kalsa da en önemlilerinden bahsettiğimi inanarak sona yaklaşmak istiyorum. Çünkü dizideki her karakter çok önemliydi bana göre. 51 bölüm dizide bulunana her karakterin tek tek yorumunu yapacak olursam sanırım epey uzun bir yazı olurdu. Bu yüzden sizleri sıkmak istemiyorum. Tadında bir yazı olduğuna inanarak bitirmek istiyorum. 


Kapanışa geldiğimizde ise sizi uğrunuza ölümü alacak kadar, yaşadığı onca zorluğu sizin bir gülüşünüze unutacak kadar ve gözünün sizden başkasını görmeyecek birinin aşkına sahip olmanız dileğiyle...
Bir başka yazıda görüşmek üzere...


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kill Me Heal Me (Öldür Beni İyileştir Beni)

Merhabalaaaaar😁😁 geç kalmış bir yazıyla karşınızdayım. Tüm sene boyunca ders çalışıp gram yabancı dizi izlemeyen ben, Kanal 7 Kore dizisi yayınlamaya başlayınca adeta saldırdım😁😁 ama maalesef ki gereken ilgi gösterilmiyor. Lütfen reytinglere asılalım😇😇  Reklamımızı da yaptıktan sonra dizimize dönecek olursak😁😁 şu zamana kadar izlediğim bütün Kore dizileri gibi Kill Me (kısaltarak yazıyım yoksa başka türlü olmayacak😁)beni hayal kırıklığına uğratmadı. Çok çok severek izlediğim, sürprizlerle, şaşırtmalarla dolu bir diziydi. Spoiler bölümüne geçmeden önce izlemeyenlere muhakkak öneriyorum efenim😁 Bol bol spoiler içerir bundan sonrası😁 Dizimizin konusu özgündü. Ana karakterimiz Cha Do Hyun çocukluğunda geçirdiği bir travma sonrası Dissosiyatif kimlik bozukluğu yani kişilik bölünmesi yaşar. Çocukluğunda geçirdiği travmayı her ne kadar babasının ona yaptığı işkence sonucunda olduğunu düşünsem de olay bambaşka bir kapıya çıktı. Dizi beni başlı başına şaşırttı. Tahmi...

I HEAR YOUR VOİCE (SESİNİ DUYUYORUM)

Merhabalaaaar :D ikinci dizimle yine sizlerle beraberiz. Dizimi bitireli biraz oldu ama malum bayram derken ancak yazabildim sizlere. Başlıktan da belli olduğu üzere bugünkü dizimiz I Hear Your Voice.. Benim tek kelimeyle bayıldığım bir dizi. Doktor Stranger' ı bitirdikten sonra sanki bir daha ondan güzel bir diziyle karşılaşmayacakmışım gibi geldi ve çaresizce blog blog dizi aradım :D ve neredeyse önerilen bütün dizilerin içinde dizimizde vardı. Tanıtımından dolayı bir parça uzak durmuştum diziye ama şunu söylemeliyim ki tanıtımıyla pek de alakası yok. Siz gerekli yerden okursunuz tanıtımı o yüzden yazmayacağım. Ama tanıtımdan dolayı bana dizi biraz ciddi gelmişti ama tam aksine sımsıcak bir dizi. Sizi sarıp sarmalayan hikayeler.... Diğer dizilere pek ısınamamakla birlikte çaresiz tatilin ve boş vaktin bana vermiş olduğu yetkiye dayanarak diziye başladım. Fakat bana ilk bölümü biraz sıkıcı geldi. Secret Garden' da yaptığım ölümcül hatadan sonra hiçbir diziye ilk bölümden not...